Aile Şirketlerinde Kurumsallaşamama

Yapılan araştırmalar, aile şirketlerinin sadece %30’unun ikinci kuşağa, %12’sinin üçüncü kuşağa geçebildiğini gösteriyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise %3’te kalıyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) verilerine göre aile şirketlerinin ortalama ömrü 34 yıl.
Aile şirketlerinin başarısızlık nedenlerini iki şekilde ele alacağız.

  1. Şirketin kurumsallaşamaması,
  2. Aile ve iş ilişkilerinin kurumsallaşamamasıdır.

1.Şirketin kurumsallaşamaması nedenleri;

  • Şirkette ortak bir vizyon, misyon olmaması,
  • Şirkette strateji, planlama, bütçeleme, süreç akışları, raporlamaların tanımlı olmaması,
  • Organizasyon şeması, görev tanımları ve yetki ve sorumlulukların tanımlı olmaması,
  • Pazarlama, Satış, Planlama, Üretim, Kalite, Bakım, Müşteri İlişkileri , Bilgi Teknolojileri, Ürün Geliştirme, Ar-Ge, Finans, Muhasebe, Satınalma, İnsan Kaynakları vb iş süreçlerinde; süreç akışı, sorumluların, hedeflerin tanımlanmaması, raporlanmaması, değerlendirilmemesi, verilerle yönetilememesi, karar verilmemesi,
  • Dijital dönüşümün geliştirilmemesi,
  • Sürekli gelişim anlayışının olmaması,
  • Şirket çalışanları arasında uyum, saygı ve güven ortamının olmaması,
  • İş gücü devir oranının yüksek olması,

2.Aile ve iş İlişkilerinin kurumsallaşmaması nedenleri;

Aile şirketlerinin kurumsallaşamamalarının nedeni “kendileridir.” Kendisini, sadece işte faydalı ve güçlü hisseden, değişim ve dönüşümler için gerekli nitelik, yetkinliklerde olmayan, mutlu olmayan ve tatmin olmayan, aile fertleridir.

Yazımda belirttiğim “Aile Fertleri” kavramı ile; şirket sahibi, şirket sahiplerinin anne, babaları, kardeşleri, kuzenleri, çocukları, yeğenleri ve eşleri anlaşılmalıdır. Aile ve iş ilişkilerinin kurumsallaşmaması nedenleri ise aşağıdaki başlıklarda değerlendirebiliriz ;

  • Yönetimdeki neslin, gücü bırakmak istememesi,
  • Her aile ferdinin kendi çocuğunu, kardeşini, ön planda tutmak istemesi,
  • Gelecek neslin güce sahip olmak istemesi, ön planda olmak istemesi,
  • Aile fertleri arasında güvensizlik, çekememezlik, kıskançlık olması,
  • Aile fertleri arasında rekabet ve çıkar çatışmalarının olması,
  • Aile fertlerinin aralarındaki iletişim ve ilişkiyi “Para” ile canlı tutmaya çalışması,
  • Aile fertlerinin profesyonel olmamaları,
  • Patron Çocuğumu? Profesyonel mi? net olarak belirli olmaması.
  • Veliahtın kim olacağının belirlenmemesi, eğitim, kariyer olmaması,
  • Şirket gelir ve faydalarının adil paylaşılmaması veya paylaşılmadığı düşüncesi, aile fertleri bu düşünce ile satış, ihracat, finans, muhasebe, satınalma gibi nakit akışı olan birimleri kilit olarak görerek, bu birimlerin yöneticisi olmak, yöneticisi varsa kendisine bağlı çalışmasını istemesi.
  • Ailevi konuların iş ile karıştırılması, ( çalışanlara, tedarikçilere, müşterilere yansıması )
  • Aile fertlerinin iş dışında özgürleşmeye çalışmaları,
  • Aile fertleri şirkette mi çalışmalı? Çalışacak ise eğitim ve kariyer planı olmaması,
  • Şirkette yetenek ve performansın yerine kan bağının ön plana çıkmasına “nipotizm” adı verilir. Aile fertlerinin nitelik ve yetkinliklerine ( eğitim, deneyimlerine) bakılmaksızın, işe alınıp hızla yükseltilmesi ve performans değerlendirilmeden, ömür boyu iş olanağı verilmesi.
  • Genel olarak şirket kültürünün, şirket sahibi ailenin kültürünün gölgesinde kalması.
    Aile şirketlerinde şirket kültürünü; aile fertlerinin duygu, düşünceleri ile bilgi, adalet, ahlak, inanç, gelenek, bulundukları toplumsal çevreden edindikleri her türlü alışkanlıkların ve becerilerin yansıması oluşturur.
  • Aile şirketlerinde genel olarak insana yatırım yapılmaz. Aile fertleri ile çalışanlar arasında “biz” ve “onlar” ayrımı vardır. Aile fertleri genellikle kendilerinden daha deneyimli, daha bilgili, zeki ve işi daha fazla biliyor gördüklerinden, kendilerini aşan yöneticilerle çalışmak istememeleri.
  • Aile fertlerinin gelecekte güç sahibi olmak için, sinsi bir şekilde böl ve yönet politikasını gerçekleştirmek üzere profesyonellerle çalışmak istememesi.
  • İşin çekirdeğinden gelme, eski alışkanlıkların devamı olarak satış ve üretimde güç sahibi olmaya çalışma, işin diğer süreçlerine yeterince duyarlı olamayıp, iş süreçlerinin tamamını görememe,  kendilerince kilit birimlere aile ferlerinden birilerini koyma gereği duymaları,